Meslek Birliği Üyelikleri

18 Haziran 2017 Pazar

Malatya Halk Türkülerinin Repertuarlardaki Yeri

19 Şubat 2012 Pazar

Bu tebliğ, İnönü Üniversitesi tarafından 19-21 Ekim 1988 tarihinde düzenlenen III. Battal Gazi ve Malatya Çevresi Halk Kültürü Sempozyumu’nda verilmiştir.

Konumu seçerken çok mutlu ve istekliydim, bilerek ya da bilmeyerek yapılan repertuar yanlışlıklarını ve kıyımını bu vesileyle gündeme getirme fırsatını bulacağım inancıyla bazı hazırlıklar yaptım. Malumunuz üzere repertuarlar, folklor ürünlerimizin nesilden nesile, kuşaktan kuşağa aktarılmasında en etkin birikim olup, bunları arşive edilmeleri, çeşitli ses taşıyıcılarıyla da belirli ve ilgili diskoteklerde muhafaza edilmeleri gerekir.

Bu repertuarlar şimdilik en geniş ve en zengin şekilde TRT’de arşiv, diskotek, kütüphane gibi yerlerde muhafaza edilmektedir.

TRT Müzik Dairesi Başkanlığı Türk Halk Müziği Arşivi’nin, halen bantlara kopya edilmemiş taş, metal hatta balmumundan olan plaklarının ivedilikle kopya edilerek günün şartlarına göre, bugünki teknik imkanlarla incelemek gerekir. Kaldı ki bu materyaller TRT’nin öz malı olmayıp, ulu önder Atatürk’ün bizzat emirleriyle 1937 yılından beri dönemin bilinçli heyetleri tarafından derlenmiştir. Bu materyaller Ankara Devlet Konservatuvarı’nda arşive edilmiştir.

Konunun bir yanı böyle. Diğer yanı ise biraz başka, halk türkülerimizin gerçek üreticisi ve sahibi olan halkımız, kendilerinden birer parça olan bu ürünleri, kendi imkan ve bilgilerince derlemeye çalışıyorlar. Dolayısıyla eğitimsizlik ve tecrübesizlikler nedeniyle birçok yanlışlıklar da yapılıyor.

Bu yanlışlıklara son verebilmek ya da en aza indirebilmek artık Türkiye’mizde, her meslek grubunun yüksek okulları olduğu gibi güzel sanatlar için de konsevatuarlar çoğaltılarak, bu branşta da bilimsel çalışmalar yapabilecek mezunlar vermekle mümkündür.

Bakınız, benim bizzat yaşadığım, tanık olduğum repertuar yanlışları ve kıyımını, çok çeşitli örnekleriyle sıralayabilirim:

1 – Karanfil ocak ocak/Gülüm var kucak kucak: Bu türkü 1976 yılındaki tespitlerime göre o gün Malatya’nın repertuarındaydı, Malatya türküsü olarak görülüyordu. Şimdi ise Orta Anadolu türküsü olarak görülüyor. Kaynak kişisi Malatyalı Necati Coşkun. Derlemeyi yapan ve notaya alan Emin Aldemir olarak görülüyor.

2 – Pınara gel ki görem (Üç gün arpanı derem) türküsü: Benim derlemem olmasına, yıllarca da TRT’de yayımlanmasına rağmen bir süre sonra bu türkü repertuardan çıkarıldı. Tutarlı hiçbir gerekçe gösterilmeksizin. Daha sonra öğrendik ki Mehmet Özbek kendine göre bazı değişiklikler yapmak suretiyle, Sıddık Doğan isminde bir şahıstan almış görülüyor. Oysa ben bu türkünün yöresi olan Doğanşehir’in Polat köyünden iki ayrı şahıstan aldım, her ikisi de aynı şekilde söylüyorlar. Bu şahıslar o köyde düğünlere gidip saz çalıp türkü söyleyen mahalli sanatçılardır. Derlemecilik esasına göre mümkün olduğunca fazla kişiden ve de düğünlerde çalıp söyleyen, yani işin içinde olan yaşlı kaynak kişilerden derleme yapmak en sağlıklı olanıdır.

Konuyla ilgili aklıma gelen şu endişelerimi unutmadan zikretmek istiyorum:

Ben bugüne kadarki tüm derleme çalışmalarımda ulaşım, iaşe, pil, konaklama gibi bütün giderlerimi kendim finanse ettim. Oysa bugün yasalarca belirlenmiş derleme ücretlere ödeniyormuş, 60-70 bin liraymış beher türkü ücreti. Gayriihtiyari insanın aklına bazı şeyler gelebiliyor, acaba zaman içinde repertuarlarımızdaki türkülerimiz dönüp dolaşıp tekrar tekrar el ve il mi değiştirecek?

3 – Gidin bulutlar gidin/Yarime selam edin türküsünü de yıllar önce Necati Coşkun’dan derlemiş ve kendi ses bandımla denetime göndermiştim, müspet cevap alamadım. Ne reddettiler, ne de olur dediler, aradan yaklaşık 8-9 yıl geçtikten sonra bu türkünün de bazı yerleri değişmiş ve bu kez Erkan Sürmen derlemiş. Şimdi ister istemez insan şu soruyu sormak ihtiyacı duyuyor: Türküler, TRT THM Şube Başkanı olan kişilerin inhisarında mı? Yoksa bu kurullar kişilere ya da illere göre mi görev yapıyor?

4 – Malatya Malatya bulunmaz eşin: Bu, gerçekten halka mal olmuş, her yaştan, her memleketten her insanın söylediği ve dinlediği bir ezgi, maalesef bu türkümüz de Elazığ’ın Üçayak oyun havası olarak görülüyor.

5 – Bir mektup yazdırdım Urfalı kızına: Bu türkü de 1976 yılındaki incelemelerimde Malatya’nın gözükürken bugün Adıyaman türküsü olarak görülüyor.

*

Malatya’mızın türkü ve uzun havalarında icracı olarak Malatyalı Fahri Kayahan’ı da minnetle, rahmetle anmamak mümkün değil. Malatyalı Fahri Kayahan’ın birçok türkü ve uzun havaları repertuara kazandırdığı bir gerçektir. Ancak bugün repertuara kabul edilmemiş epeyce türkülerimiz vardır, sebebi ise bunları vaktiyle Malatyalı Fahri Kayahan’ın okumuş olmasıdır, yani Kayahan’ın bestecilik yanı ağır basmıştır, dolayısıyla bunda anonim karakter yoktur derler. Keza Bir oda yaptırdım hurma dalından türküsü için bu böyle söylendi. Ne gariptir ki aynı türkü Erzurum Radyosu’nda çalınıyordu. İnsanın aklına yine bir şeyler geliyor: Acaba bu repertuar kurullarıyla idari mekanizma arasında iletişim kopukluğu mu var?

*

6 – 1985 yılında Malatyalı Fahri Özyıldırım denetlenmek üzere merkez denetime kendi ses bandını veriyor, aradan uzun zaman geçtikten sonra kendisinin denetime vermiş olduğu türkü, sözleri başka türküden alınmış ve kaynak kişi de değiştirilmiş olarak repertuara alınıp o şekilde icra ediliyor.

Repertuara kazandırılmaya değer bulduğumuz ezgilerden bazılarını hatırlatmakta fayda görüyorum:

1 – Nazlı yare fiske ile taş attım

2 – Bir oda yaptırdım hurma dalından

3 – Dağlar başına felek

4 – Ördeğin sürüsü kaz ile gelir

5 – Gurbet ele düştü yolum

6 – Karlık’ta balın olam

Bunlar şu anda aklıma gelen bazıları, daha fazlası benim arşivimde mevcut. Ancak, yukarıdaki endişelerimden dolayı bu türküleri repertuara kazandıramadım.

Bu yanlışlıklara rağmen bugün (Ekim 1988 itibariyle) TRT repertuarlarında 55 türkü (kırık hava), 12 uzun hava, bir adet de saz havası (halk oyunu) vardır, halk oyunu Berde’dir.

Bu derlemecilik ve repertuar çalışmalarını, eğitimini görmüş konservatuvar mezunu arkadaşlarımız gerçekleştirseler hiç kuşkusuz böyle hatalar yapılmazdı. Çünkü derlemecilik masa başından yapılmaz.

Deneyimli, ihtisas sahibi, üniversitenin konservatuarından mezun olan bu birikmiş potansiyel de asıl amaç ve görevini yapmanın mutluluğuna erişecek, vicdanlar huzurlu, yarınlardan umutlu olacaktır.

İnönü Üniversitesi’nin devlet konservatuvarı kurma çalışmalarının olduğunu duymuştum, bunun gerçekleştirilmesini en çok arzu edenlerden biri olarak şimdiden bu girişim ve çalışmalara katılan, emeği geçen, başta sayın rektörümüz olmak üzere kendilerinin şahsında tüm üniversite camiasına teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.

1984 yılından beri Malatya Belediye Konservatuvarı kurulması için birçok girişimlerim olmuştu.

Konuyu, sayın başbakanımızın, o dönemdeki sayın Malatya valimizin, sayın Malatya belediye başkanımızın gündemlerine, ayrı ayrı bizzat ve ilgili komisyon üyesi arkadaşlarla birlikte defalarca getirdik. Gerek Türkiye basını, gerekse Malatya’nın mahalli gazetelerinde bu konu uzun uzun yazıldı, halka bildirilde, hatta yönetmeliği dahi yapıldı gazetede yayımlandı, belediye meclisinde de kabul edildi. Ne yazık ki ortada henüz gerçekleştirilmiş hiçbir şey yok.

Bunun içindir ki İnönü Üniversitesi’nin konservatuvar kurma düşüncesi, özlemlerimizin mutlu sona ulaşması olacaktır diyebilirim.

Bir konservatuvarın kurulması ve öğretime geçmesi kuşkusuz ki kolay değildir. Belli bir kadro gereksinimi vardır, ikinci önemli husus da repertuar konusudur, şimdiden bu hazırlıkları da yapabiliriz. Yaklaşık 150 adet olan eski taş plak albümümü, 50 adet ses kasedinde toplamış olduğum 100’lerce derleme türkü ve uzun havaları ve elimdeki çok sayıdaki türkü notalarını da kurulacak olan İnönü Üniversitesi konservatuvar arşivine hediye edeceğimi bu yüce topluluk huzurunda açıklamaktan kıvanç duyacağım.

Tebliğim içerisinde vermiş olduğum türkülerin resmi belge, tarih ve ilgili gazete yayınları ilişiktedir.

Yapmış olduğum konuşmamın şahsım adına olup, mensubu bulunduğum İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ile ilgili olmadığını belirtmek isterim.

Sempozyumu düzenleyen İnönü Üniversitesi rektörü sayın Prof. Dr. Engin M. Gözükara’nın şahsında, emeği geçen tüm üniversite camiasına, ayrıca sempozyuma katılmak üzere burayı teşrif eden sayın katılımcalara en derin saygılarımı sunarım.


Broşürler ve Davetiyeler

3 Nisan 2011 Pazar

Tebrik ve Teşekkür Mesajları

3 Nisan 2011 Pazar